Yazan: Soner Gültekin (Yeniyapan köyü - Kaman / Kırşehir) - Kendisinin verdiği izinle Deniz Karakurt tarafından yayınlanmıştır.

Hayal mayal bir çoğumuzun hatırlayabileceği bir oyundur Aşık. Köyümüzde 1980 sonrası neslin unuttuğu bu oyun dünyanın en eski çocuk oyunlarındadır. Aşık kemiği, koyun ve keçinin arka oynağından çıkartılırdı. Her hayvanda 2 adet olurdu. En çok koyun aşığı tercih edilirdi. Bu aşıklar daha güzel ve küçük olurdu çünkü. Eskiden köylülerimiz halı kilim ipini boyarken bu aşıkları da boyar, oyunlara renk katarmış. Özellikle kuru soğan kabuğu, ceviz kabuğu ve yoncadan elde edilen renkler tercih edilirmiş. Koç aşıkları ise Eneke olarak kullanılırdı.

Eneke, baş aşık olup oyunda ütmek için kullanılır; diğerlerine göre daha iridir ve içi kurşunla doldurulur. Bunu yapmak için "Aç" diye tabir edilen yerinden kızgın uçlu telle birkaç noktadan delinir. Aç denmesindeki neden çukur yerin bir karın gibi düşünülerek, aç olan birine benzetilmesidir. Sonra Aç tarafı yukarı gelecek, tersi yani "Tok" tarafı aşağıda olacak şekilde çamurun içine yatırılır. Aç tarafından sıcak kurşun dökülür. Dökülen ağız sonra perçinlenerek kurşunun düşmesi engellenir. Böylece eneke ağırlaştırılmış olur.

Aşığın dört yüzü vardır. Bu yüzlerin her oyuna göre farklı değerleri vardır. Aşık oyunlarını öğrenmek için bu yönlerin adlarının bilinmesi gerekir.

Aşıkla oynanan 15 kadar oyun türü vardır. Bunların bir kısmı vurularak oynanır bir kısmı yere atılarak oynanır bir kısmı da her ikisini içinde barındırır.

Vurmalı oyunda enekenin büyüklüğü ve nişancılık öne çıkar. Genelde bir dairenin içine aşıklar dizilir. 3 - 4 metre uzaktan enekelerle bu aşıklar hedeflenerek vurulmaya çalışılır. Amaç aşıkların dairenin dışına çıkarılmasıdır, ya da 3 ayak uzaklık mesafesine vurularak gönderilmesidir. Vurmalı oyunlardan bazıları Ballı, Daireli, Çizgili ve Vurmaç oyunlarıdır. Aralarında ufak farklar vardır.

Dökmeli oyunda aşıkların yere düştükleri yön önemlidir. Kıt ve bey yönü düşerse oyunda avantajlı duruma geçilir. Çünkü bu şekilde düşmesi genelde nadir olur. Aç ve tok yönü daha geniş olduğu için yere bu şekilde düşerler. Eneke ve aşıklar avuç içine alınır ve yere atılır. Yere düştükleri pozisyonlar oyunların şeklini belirler. Bu oyunların adlarından bir kaçı ise şöyledir: Aç-tok, Döküm, Gel Aşığım Gel ve Oturmaç.

Karışık oyunlar ise vurmalı ve dökmeli oyunların her iki özelliğini de içinde barındırır. Daha çok özelliği olduğu için bu oyun daha renkli ve çekişmeli geçer, bu oyunlardan bazıları ise Vurulmaç, Döndürmeç ve Kuyu olarak bilinir.

İlk başlayacak oyuncu nasıl tespit edilir?: Oyuna ilk başlayan her zaman avantajlıdır. Çünkü kazanma şansı daha fazladır. Bunun için iki aşamalı bir tespit yapılır. Birincisinde herkes enekesini yere atar. Kiminki ilk önce dik (kıt veya bey) gelirse o ikinci aşamaya geçer. İkinci aşamaya geçenler sırasına göre Uçaklama oyunu oynarlar. Aşıklar dizilir enekelerle vurulur 3 adıma kadar en çok uzaklaştıranlar ilk önce başlama hakkını elde ederler.

Örnek Oyunlar
Gel Aşığım Gel: Bu oyun iki kişi ile oynanır. Oynaması için en az 6 tane aşığı olması gerekir. Ne kadar çok aşık varsa oyun daha zevkli olur. İlk başlayan rakip oyuncunun da aşıklarını avucunun içine alarak yere atar. Her bir aşık farklı şekillerde yere düşer. Oyuncu ilk önce bir gruplandırma yapmak zorundadır. Açları, tokları, kıtları ve beyleri göz kararı gruplandırır. Kolaydan zora doğru aç şeklinde düşen aşıkları açlara vurdurur. Başardıkça yerden vurdurduğu aşıkları alır. Eğer aç şeklinde düşen bir aşığı yanlışlıkla toka vurursa yanar. Sıra rakibine geçer. Yerde aşık bitene kadar bu oyun sürer. Burada önemli olan aynı şekilde düşen aşıkları bir birine vurdurmaktır.

Çizgili: En az iki kişi ile oynanır. İlk önce bir daire çizilir. 1 metre çapındaki dairenin ortasına aşıklar düz bir şekilde dizilir. Her oyuncu eşit şekilde bu dairenin içine aşık koyar. Daireden birer metre uzaklığında karşılıklı 2 düz çizgi çizilir. Rakipler daire ortada kalarak birbirlerini karşılıklı görecek şekilde kendileri için çizilen çizginin üzerine geçerler. İlk başlayan oyuncu enekesini dairenin içindeki aşıklara atar. Eğer aşıkları dairenin dışına uzaklaştırırsa bunları alır. Eğer vuramaz veya dairenin dışına aşık uzaklaştıramazsa sıra rakibine geçer. Burada önemli olan dairenin dışarısına aşıkları çıkartmak ve enekeyi daireye yakın bir yere düşürmektir. Zira enekenin düştüğü yerden oyun devam etmektedir. Tam düştüğü noktadan aşıkları nişanlamak zorundadır. Eğer oyuncu aşıkları dairenin dışına fırlatacağım diye enekeyi güçlü fırlatırsa bir sonraki hamlesi için dezavantajlı duruma düşer.

Vurulmaç: Bu oyun iki kişi ile oynanır. Birbirine iki karış mesafede parelel olarak iki çizgi çizilir. Her çizgiye 5 ila 10 arasında karşılıklı aşık konur. Başlangıç oyuncusu enekesini yere atar. Eğer enekesi bey düşerse rakip oyuncunun iki aşığını alır. Eğer kıt düşerse bir aşığını alır. Aç veya tok düşme durumunda aşık almaz. Eğer oyuncular bu şekilde hareket etmezlerse rakip oyuncu enekesiyle rakibin dizili aşıklarına vurdurur ve onları dağıtır. Sonra enekenin yerdeki durumu bey olarak düşmüşse rakibin bütün aşıklarını alır. Kıt düşmüşse bir taşını alır, aç veya tok düşmüşse oyun sırası rakibe geçer. Yerde aşık bitene kadar bu oyun devam eder.

O dönemlerde türemiş deyim ve özdeyişler günümüze miras olarak bile kalmıştır.

Aşık atmak: Yarışmak, çekişmek. Münakaşa etmek. Rekabet etmek.
Aşığın kınalansın: Elini attığın iş iyi olsun. İşlerin rast gitsin.
Aşığın kırılsın: İşin bozulsun. İşlerin rast gitmesin.
Aşığı cuk oturmak: İşi olumlu bir şekle gelmek. Tam denk gelmek.
Aşığın kırkı bir para ama ütüldüğüme yanarım: Kaybedilen şeylerin ehemmiyetli olmadığı ama yenilmenin üzüntü verdiği durum.
Aşık daima bey oturmaz: İşi daima yolunda giden birinin durumu sürekli böyle olmayabilir, her zaman işi rast gitmeyebilir.

Yazan: © Soner Gültekin
Yayınlayan: © Deniz Karakurt
Kaynak belirtmeden paylaşılamaz, alıntı yapılamaz.