Yaptığım bir derleme görüşmesinden ayrıntı...

Halk kültürü araştırması yapmaya kalkışan kişi bir şeye hazır olmalıdır (ya da önceden farkında değilse bile sonradan kabullenmelidir bu hususu). Türlü çeşitli doğaüstü anlatı ve gerçeküstü söylem ile karşılaşacaktır. Araştırmacının / derlemecinin duyduğu veya yazıya geçirdiği şeylere inandığı anlamına gelmez bu durum. Hatta kimi zaman şaşırır. Aşağıda bunlardan bir tanesine dair ilginç bir ayrıntıyı veriyorum. Bazen yaptığım üzere görüşülen kişiye kendi düşüncesini sormuşum. (Aslında bu gibi durumlarda fikir sormak bazı riskler içerir; konuşulan kişinin dikkati dağılabilir ve bu yüzden anlatacağı konuya dair ayrıntıları unutabilir, sorunun niye sorulduğunu anlamayıp kendisinin ciddiye alınmadığını sanarak asıl anlattığı konuyu üstünkörü geçiştirebilir, araştırmacının kendisine inanmadığı kanısıyla anlatmaktan bütünüyle vazgeçebilir. O yüzden yapılacaksa bile gerçekliğe inanmakla ilgili soru en sonda ve olabildiğince yüzeysel bir biçimde sorulmalıdır. Araştırmacının / derlemecinin ise kendi görüşünü asla açığa vurmaması ve tartışmaya girmemesi hatta itiraz bile etmemesi gerektiğini belirtmeme de gerek yoktur aslında ama yine de anımsatmış olalım.)

***

Soru: Köyünüz ve çevresine dair bildiğiniz halk inanışı var mı?

Yanıt: Bizim köyün yakınlarında "Cin Deresi" derler bir akarsu vardır. Oradan kim geçerse mutlaka sesler duyar. Ben de yıllar önce orada koyunların meleme seslerini duymuştum. Etrafıma bakındım ama ne koyun var ne de sürü. Oradan geçen bir başkası davul zurna sesi duyar, bir başkası kaval sesi duyar. Kim niye farklı bir ses duyuyor? Bilemem...

Soru: Sizce bu sesler neden duyuluyor?

Yanıt: Sanırım henüz bilim bunların anlamlarını çözememiş. Sorarsan gözünüze görünmüş, beyninizin oyunları, psikolojik sorun deyip geçerler. Olabilir belki. Peki ama neden hep aynı yerde oluyor bu? Neden çok sayıda insan var bu değişik sesleri duyan? Belki bir açıklaması vardır. Ama nedir o açıklama ben de merak ediyorum.

Derlemeci notu: Bahsedilen Cin Deresi adı verilen yer İskenderşeyh ve Karaçam köyleri yakınlarındadır. 

 

Kaynak Kişi: H. Sarıkaya - bayan (İskenderşeyh köyü - Koyulhisar / Sivas)

Derlemeci: Deniz Karakurt